ETİYOPYALI DENGERSAN?IN MİLLİ FORMA AŞKI

28.04.2011 14:56:57

ETİYOPYALI DENGERSAN?IN MİLLİ FORMA AŞKI

ETİYOPYALI DENGERSAN?IN MİLLİ FORMA AŞKI

Günümüzde ?spor?da elde edilen başarılar ülke reklamı adına büyük önemin yanında milli kimliğin üstünlüğün kanıtlandığı en önemli aktivite olarak değer verilmekte? Globalleşen dünyada ülkeler, adlarını duyurmak adına milyon dolarlar harcayarak reklam çalışmaları yürütmektedirler? Fakat sporda yakalanan başarılar hem ülke reklamı hem de iktidardaki siyasetçinin en önemli kozu rolündedir. Siyasetçiler ülke yönetimindeki başarısızlıklarını örtmek için sporda yakalanan başarıları kamufle olarak günü kurtarmak adına çok iyi kullanabilmektedirler.

DEVŞİRME SPORCULARIMIZ

                          Sporda başarı oranı düşük ülkelerin kısa vadede başarıyı yakalamak adına başvurdukları çarelerin başında yabancı uyruklu sporcuları büyük paralara milli formalara transfer etmektedir. Bu tür sporculara da kısaca DEVŞİRME sporcu denir. Osmanlı da zamanında yetenekli gayri Müslim çocuklarını saraya alarak çeşitli kademelerde görevlendirmiştir.

       Devşirme sporculara başvuran ülkelerin başında ABD,İNGİLTERE,İSVİÇRE,KATAR VE TÜRKİYE gelmektedir.Ülkemiz adına çok başarılı olmuş bir çok devşirme sporcularımız bulunmaktadır.Bu sporculardan kimi ülkemize yerleşmiştir?kimide antlaşması bittiğinden kendi milli formalarına dönüş yapmışlardır.Akla gelen başarılı devşirme sporculardan ilk akla gelen 1 milyon dolara Bulgaristan dan transfer edilen NAİM SÜLEYMANOĞLU Dur.Başarıları dünyada büyük ses getirmiş olimpiyat ve dünya şampiyonu bir haltercimizdir.Bir diğer yakıştırılan lakabı da CEP HERKÜLÜDÜR.Diğer başarılı devşirme sporcularımızdan bazıları Badminton da EMİNE Lİ (ÇİN) Yüzmede  DENİZ NAZAR (UKRAYNA) Judoda HÜSEYİN ÖZKAN (ÇEÇENİSTAN) Güreşte RAMAZAN ŞAHİN (DAĞIŞTAN) Futbolda MARCO AURELLO (BREZİLYA)Atletizmde ELVAN ABEYLEGESSE ve ALEMETU BEKELE  (ETİYOPYA) Bu sporcularda alanlarında TÜRKİYE?Yİ başarıyla temsil etmişlerdir.Bu sporcularımızın dışında bir çok başarılı ve hayal kırıklığı yaratmış devşirmelerde bulunmaktadır.

DEVŞİRME SPORCULARIN BAŞARISI BİZİM OLABİLİR Mİ?

        Şu sıralar dünyada devşirme sporcuların ülke sporuna katkıları ciddi anlamda tartışılmaya başlanmıştır. En çok sorulan soruların başında kazandıkları başarıların gerçekte o ülkenin başarısı mı? Ülke sporunun geleceğine ne kadar fayda sağlayabilirler. Kazanılan başarılar o ülkenin milli kimliğinin başarısı olarak görülebilir mi? Bunlar ciddi anlamda sorgulanan sorulardır. Düşünsenize bir RUS ya da GÜRCÜ sizin ülkeniz adına MİLLİ formayı giyerek uluslar arası müsabakalara katılıyor. Elde ettiği başarıda ülkenizin ne kadar payı olabilir. Sporcu sizden birimi değil, Ülkenizin örf ve adetlerine göre mi yetişmiş yine hayır, en önemlisi de kazandığı başarıdan sonra sizinle aynı duyguları yaşayabilir mi koskoca bir HAYIR? Onun içindir ki DEVŞİRME sporcuların durumu tartışılmaya açık bir sorun olarak ortada durmaktadır.

       Kendi yetiştirdiğimiz sporcularında branşlarında ilerlemesi ve azimli olarak bu ülkeye hizmet vermelerinin önünde ehliyetsiz yöneticilerden sonra en büyük engel olarak da baş göstermektedirler.

       TÜRKİYE adına AVRUPA SALON ATLETİZM şampiyonasında 2005 yılında gümüş madalya kazanan ETİYOPYALI TEZETA DENGERSAN?IN Doping kullandığı tespit edildikten sonra hakkında verilen 400 cumhuriyet altının geri alınması kararının açıklanmasından sonra kayıplara karışması TRAJİ KOMİK olaylardan biridir.

SAMAN ALEVİ GİBİ SÖNEN BAŞARI HİKÂYELERİ

     Devşirme sporcu transferleri tribünlere oynayan siyasetçilerin başvurdukları yöntemlerden biridir. Çünkü sporda kazanılan başarılar kısa zamanda halkın gözünde çok iyi prim yapmaktadır.  Kartvizit yakinimdir şeklinde yapılan atamalarla kurumların başına getirilen ehliyetsiz yöneticilerle sporumuz bir arpa boyu ilerleyemez. Çünkü geçici yöntemler, günü kurtarma adına yapılan anlık yatırımlar, pahalı transferlerle sporda başarı çok uzun sürmeyeceği gibi elde edilen başarılarda milli bir başarı sayılamaz.        

      Genç bir nüfuza sahip bir ülke olarak sporda başarıyı yakalamak çok şaşırılacak bir olay olmasa gerek? Yeter ki sporumuza sahip çıkacak yetenekli çocukların ve gençlerin spora yönlendirelim. İlaç kupürlerinde yazıldığı çocukların ulaşamayacağı yerlere değil, aksine yeteneklerini keşfedecek kompleksleri ayaklarına kadar getirmeliyiz. Uzman antrenörlerle geleceğimize yön verebiliriz. Böylece DENGERSA gibi sporculara da gerek duyulmayacaktır? Tabiki bazı kesimlerin bu yöntemlerden çıkarları yoksa?

 



1

LGS başvuruları için bugün son gün

2

İsrail, İran'ın Suriye'deki konsolosluk binasını vurdu: 7 ölü

3

İstanbul'da çarşaflı bir kadına dayak! Yerlerde sürüklendi...

4

Zafer Partisi'nde peş peşe istifalar

5

CHP Meclis Üyesi Adayı Seyfettin Yıldırım'a Vatandaşlardan Büyük Tepki