SU GİBİ OL..!

8.10.2011 09:56:18

SU GİBİ OL..!

Şimdi sen su olduğunu düşün! Su kadar özel, su kadar faydalı ve su kadar çok? Tükenmez? Ama ister çeşmelerden dökül, ister gökyüzünden dökül yada nehirler dolusu coşkulu bir şekilde ak. Dibi olmayan bir kovayı dolduramazsın. Yani seni dinlemeyenlere sesini duyuramazsın. Unutma! Daha çok bağırdığında yalnızca gürültünün bir parçası olursun.

 

Suyun yanında olanlar, suyu en az tüketenlerdir. Çünkü su yanı başındadır. Kana kana içmeye lüzum yoktur. Aynen sesini sürekli gereksiz şeyler için duyanların seni dinlemek istemedikleri gibi? Ormandaki hiçbir canlı, ırmağın en coşkulu yerinden su içmeye çalışmaz. Hepsi sabahın en sakin zamanını bekler, suyun durgun ve en sakin zamanda giderirler ihtiyaçlarını. Sen hep su olduğunu düşün. Su gibi güzel, su kadar yararlı, su gibi vazgeçilmez. Su gibi hayat kaynağı olduğunu düşün. Su gibi yaşatıcı ol, su gibi yıkıcı, sürükleyici ve öldürücü değil. Sen bir su ol, rahmet ol, afet değil. Su isen tarlalarını basma insanların, yuvalarını yıkma, ocaklarını söndürme sana felaket denmesin. Su isen bir bardağa sığabil ki, damarlara giresin. Su, Yüce Allah?ın insanlar için yarattığı en büyük nimetlerden biri. Suya benzediğini unutma. Su gibi özel, su gibi güzel, su gibi faydalı, su gibi luzumlu olduğunu unutma. Ayrıca su gibi sakin olabildiğini de unutma. Unutma senin işin rahmet olmak, afet değil.  Vadiler ve ovalar varken önünde, yayılabileceğin küçük ırmaklara ayırabiliyorsan kendini çevrene hayat verirsin ve yaşayabilirsin dünya dönmeye devam ettiği müddetçe. Yoksa hep duyulmayan, dinlenmeyen, korkulan ve kaçılan olursun, seller ve afetler gibi. Tercih elindeydi hep, ve hep öyle olacak. Ya tutmayı bileceksin dilini yada hiç durmadan konuşacaksın. Çevrendekilere bomboş ve anlamsız sesler çıkartan biri olduğunu zannettireceksin. Yapman gereken şu, düşüneceksin, ne zaman ne söyleyeceğini, düşüneceksin kimin dinleyip kimin dinlemediğini veyahut kimin anlayıp anlamadığını. Düşüneceksin, anlatmak istediklerinin ne kadarını anlatabildiğini, hatta anlayanların anladıklarında, senin anlattıklarının ne kadarının olduğunu düşüneceksin. Ve konuşmak için en uygun zamanı belirleyecek, en az ama en uygun kelimeleri seçmeye çalışacaksın.

 

Ahmak olmayan yolcuların, önceden aldıkları biletin saatini kontrol ederek vaktinden önce iskelede   vapurun kalkışını bekledikleri gibi, sende fikrini bildireceğin kişinin kıyıya yanaşmasını bekleyeceksin. Demeyeceksin ki aklıma geleni, aklıma geldiği şekilde söylerim. Karşımdaki duymak dinlemek ve hatta anlattığımdan da fazlasını anlamak zorunda. Keşke öyle olsaydı? Ağzını açıp, şelaleden dökülen suyu içmeye çalışan bir tavşan gördün mü hiç? Veya önüne çıkan ağaçları bile sürükleyen bir selden, susuzluğunu gidermeye çalışan bir ceylan? Hadi şimdi sen su olduğunu düşün ve kendini su gibi hisset. Su gibi özel, su gibi güzel, su gibi berrak, su gibi yararlı. Su gibi hayat kaynağı ve su gibi sürekli? Ama yine su gibi küçük bir bardağa sığıdır ki kendini, girebilmeyi öğren insanların damarlarına, hayat ver ve vazgeçilmez ol? Selam ve Dua ile? 

 

 

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ

 

 



1

LGS başvuruları için bugün son gün

2

İsrail, İran'ın Suriye'deki konsolosluk binasını vurdu: 7 ölü

3

İstanbul'da çarşaflı bir kadına dayak! Yerlerde sürüklendi...

4

Zafer Partisi'nde peş peşe istifalar

5

CHP Meclis Üyesi Adayı Seyfettin Yıldırım'a Vatandaşlardan Büyük Tepki