ANLAMAK ZOR

Anadolu yakasında yayın yapan yerel bir gazetenin yayın sahibi ve aynı zamanda da yazarlarından olan bir arkadaşın geçtiğimiz sayıda kaleme aldığı köşe yazısı çarptı gözüme.

Gazetecilik, gazeteci olmak ve gazeteciliğin gittiği yön ile ilgili bilgiler paylaşmış kendince köşesinde. Gazetecilik, çamur atmak, yalakalık yapmak ve hatta biraz daha ileriye giderek soytarılık yapabilecek kadar küçümsenmiş yazısında. Okuyunca üzüldüm doğrusu. Yaran mı var ki gocunuyorsun diyenleriniz olacaktır belki. Köşemde bugüne dek hep doğru olanları yazmaya çalıştım ve kaynağı olanları. Haberlerimizde hiç asılsız değildi, manşetlerimizde. Ses getiren haberlerimizde masaya davet edenleri de elimizin tersiyle itmişizdir. Hatta ve hatta bizim haberlerimizi kullanıp, pazarlık yapanları da duyduk. Her neyse konu biz değiliz. Aslında bu ortama ayak uyduran zihniyeti bozuk kişiler konu. Olumsuz haberi çıktığında kendini düzeltmek yerine, haberi kaldır anlaşalım diyen kişiler, kurumlar ve hatta belediye yetkilileri konu.

Halk arasında bir deyim var ya ?dinime küfreden Müslüman olsa?. Böyle bir yazıyı yazan adama sorarlar ?adı bende saklı olan bir belde belediyesine karşı elindeki evraklarla gidip altına çektiğin arabayı?

Buradan şöyle bir sonuç çıkıyor sanırım. Haberi gazeteye basıp sonra masaya oturan zihniyet soytarı, haberi gazeteye basmadan ?bak elimde belgeler var yazarım? diyen zihniyet ise gerçekten gazeteci? Sonumuz hayrola?

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ