4 ŞEHİR 1 FETİH

?Kostantiniye (İstanbul) muhakkak fethedilecektir. Onu fetheden emir ne güzel emir; onu fetheden ordu ne güzel ordudur.? Haidis-i Şerif

Medine?de Peygamberimiz (S.A.V.) tarafından fethi müjdelenen İstanbul tamamıyla destansı bir şehir. Bu eşsiz şehri destansı olmasını sağlayan kişi ve kişilerin yetiştiği şehirler sanki kişileri değil,İstanbul?u yetiştirdi. İstanbul?un fethi doğru okunabilse,bize sunduğu şifreleri çözülebilse hayat o kadar zevkli ve doğru olacak ki! Düşünebiliyor musunuz? 8 dil bilen,odasında Avrupa haritası bulunan, Yahudi bir hekimbaşı tarafından zehirlenerek şehit edilen,tek ideali İstanbul olan, 21 yaşında İstanbul?u fetheden, asıl mesleği bahçıvanlık  ve dini hassasiyetleri tartışılmaz derece de olan bir kişiden; Fatih Sultan Mehmed Handan bahsediyoruz. Çiçekler arasında gülün ayrı bir özelliği vardır. Manevi özellikleri de bulunan gül, zeka açıklığına çok iyi geldiği bilinir. Bahçıvan olan Fatih Sultan Mehmet Han için gülün yeri bir başka idi. Gül denilince 3 şey akla gelir; Peygamberimiz(S.A.V.), Fatih Sultan Mehmed Han ve sevgi. Aslına bakarsanız bu güzide iki şahsiyet sevgi kelimesiyle bütünleşmiş kişilerdir. Fetih kapıları açar,gül ise zeka açar. Sevgi ile gülün önemli ortak tarafı ise; ikisi de gönül alır ve gönül kapılarını açar.  Kapıları açmak için gönül insanı olmak gereklidir. İsimleri aynı olan bu iki şahsiyetin ortak bir çok özellikleri mevcut olup, biri son Peygamber  Allah Rasulu diğeri ise O?nun müjdelediği çağ kapatıp çağ açan komutan Padişah Fatih Sultan Mehmed Handır.

Medine?de müjdelenen fethin mimarı ve komutanı Edirne?de doğdu, Amasya?da çocuk oldu, Manisa?da genç, İstanbul?da Fatih oldu. İstanbul?un fethinin sırlarını çözmek istiyorsak ve fethi doğru anlamamız gerekiyorsa mutlaka bu dört şehir her yönüyle incelenmeli.Medine, Edirne, Amasya ve Manisa;insanları, tabiatı, coğrafyası, geçmiş dönemleri ve şimdiki halleri!? Nasip oldu bu 4 vilayete de gitmiş bulundum. Osmanlı zamanında bu vilayetler Osmanlı topraklarında idiler. 4 vilayetin insanı da sakin, mülayim, güvenilir ve misafirperverdirler.Edirne ve Medine; kendi dönemlerinde başkentlik yapmış,manevi atmosferi oldukça yoğun, tarihi mekan ve anıları,misafirleri dereceleri yüksek iki vilayettir. Edirne Osmanlıya başkentlik yapmış olmasına rağmen gerekli ilgi ve alakadan uzak kalmıştır. Nasıl ki mart ayında Çanakkale gezileri düzenleniyorsa aynı şekilde de Mayıs ayında Edirne turları düzenlenmeli. Edirne bilinmeden İstanbul hatta fetih bilinemez hissedilemez.Evet Fatih bizler ve çocuklarımız için büyük bir örnek, peki Mehmed nerede Fatih oldu? Nerede neler yaşadı ve hissetti. İstanbul?u Edirne?nin neresinden izledi? İstanbul?un fetih planlarını Edirne?nin neresinde yaptı ve uyguladı. Gül sevdalısı bir padişaha beşiklik eden şehirde neden gül bahçeleri hatta tarlaları yok? Bu millet iki memleketin gülüne hasret yaşar; Medine?nin gülüne ve Edirne?nin gülüne! Cihan Peygamberi ve Cihan Padişahı; ataletlerini yenmiş ekiplerini tane tane çok iyi tanıyan eşsiz yönetici mükemmel iki şahsiyet. Başkalarının hayal dahi edemedikleri Onların hedefleri oldu. Ekibin hayali yöneticinin hedefi olmalı. Ekip üreten ve istişare edilebilinen, yönetici motive edip uygulayabilendir. Uygulayabilen; risk alabilmeli, soğukkanlı ve tatlı dilli olmalıdır.Yönetici; istişareyi yönetip motivasyonu zirvede tutarak verimliliği arttıran ve alınan kararları uygulama cesareti gösterendir. Hedef Gül ise gidilen yolda ezilen papatyaların akıbeti düşünülmemeli.

Mezarıma iki gül isterim/ Biri Medine?den diğeri Edirne?den/ Medine başucuma Edirne ayakucuma Mezarım Eyüp?le Fatih arsında İstanbul?da olsun/ Bedenimi sarsın biraz Amasya biraz da Manisa  toprağı/ Ama hepsinden efdali , Cennet?ül Baki Sayısız Fatihlerin yetişmesine vesile olacak anne ? babaların ve hocaların varolması dileğiyle...

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ