İskilip´te Suyun Hikayesi
İskilip´te Suyun Hikayesi
Gerisinde ormanları olan yüksek dağlar arasında yer alması sebebi ile İskilip suyu bol bir şehir sayılabilir. Tarih boyu şehrin büyümesine paralel olarak yeni su tesisleri yapılarak halkın su ihtiyacı karşılanmıştır. Ancak İskilip ve çevresinde sıcak su veya maden suyu olmadığından bilinen ılıca ve kaplıca gibi tesisler yoktur.
Şehrin suları tarih boyu yerleşim şekline göre üç ayrı yönden gelmiştir. Şehrin ilk yerleşimi olan kale ve çevresindeki mahallelerin suyu Meydan Çayı ile bu kısmın arkasındaki dere ve tepelerde bulunan kaynaklardan getirilmiştir. Buradan sonra yerleşilen Ulaştepe Mahallesinin su kaynakları bu kısmın üstündeki Yivlik Tepesi ve Akçay taraflarındadır. En son gelişen Meydan Çayının diğer tarafındaki Meydan, Büyüktaş ve Mutaflar Mahallelerinin suları Erenler Tepesinin eteklerindeki Kireç deresi ile diğer derelerdeki kaynaklardan getirilmiştir.
Şehir suları geçmişten günümüze Çay Suyu, Hacı Ali Suyu, Karasu, Yivlik Suyu, Mutaflar Suyu ve Çağıl Suyu gibi isimleri taşımaktadır. Çay suyu mevcut su şebekesinden sonra kullanılmamıştır.
Şehre su getiren büyük tesisler olduğu gibi bilhassa kenar mahallelerde küçük kaynaklardan suyu gelen sade çeşmeler de bulunmaktadır. İskilip çevresindeki çeşmelerden akan, şehre getirilmemiş sular da vardır. Bunlardan bazıları zayıf su kaynakları olduğundan ?eşme ? denen küçük birikintiler halinde kullanılmaktadır. Çocukluğumuzda gittiğimiz, Erenler tepesinin batısında Kırkkızlar denen yerdeki eşmenin ayran gibi beyaz suyu hala hatırımdadır. Kırkkızlar yatırının yanındaki suyun başında bulunan çalılara bez bağlanması adeti eski Türklerde Şamanizm´den kalan bir gelenektir.
Kitabın hazırlanmasında yardımlarını gördüğüm herkese, basımını sağlayan İskilip Kültür ve Eğitim Vakfı´na teşekkür ederim.