İsrail`in İkiz Kardeşi İran Filistinde Bir Şii Çetesi Daha Kurdu

Dünya`da silahlı bir grup olarak kimse tarafından terör listesine bile konulmıyan İran destekli örgütler Filistin`de yeni bir şii örgüt daha oluşturdu. İsrail`in Hamas ve yönetimine karşı terörist ifadelerini sarf edip El-Fetih Hizbullah ve Şii uzantılı örgütlere her yolu açması insanları tereddüt içerisinde bırakıyor. Ayrıca israil`in ve dünya`da ki bütün batılı emperyalistlerin İran`lı örgütlere açık açık silah yardımı yapmasına rağmen hiç kimsenin bu konu hakkında bir söz söyleyememesi halkın öfkesini kabartmaya devam ediyor.

Filistin`de Kendi Ülkelerini savunan Hamas direnişini engellemeye çalışacak bu terör grupların acilen engellenmesi yada resmi olarak terörist ilan edilmesi gerekmektedir.

Bu hareketin arması ve simgesi Lübnanlı Hizbullah grubu ve İran’ın Devrim Muhafızlar Ordusuyla aynı fakat sadece isimler farklı!

İranlı devlet sitelerinin haberlerine göre İranlı ve İran destekli yardım kuruluşlarının Filistin’e gidip gelmesi Gazze’de İran’ın asıl amaçlarından birini ortaya çıkardı. Bu yardım kuruluşları aslında birçok kişiyi o bölgede Şii yapmışlar.
Kısa adı Sabirin ya da Hasın olarak bilinen “Filistin’e destek için Sabır Hareketi”nin İslam Cumhuriyeti’ne en yakın ideolojiye sahip olduğu İranlı siteler tarafından bildiriliyor.
İran yanlısı Şii grubun daha önce Gazze`de, Hamas tarafından yasaklandığı ve örgütün elemanlarının baskı altında tutulduğu biliniyordu.
Şiileştirilmiş Filistinlilerden oluşan bu hareketin başında Hışam Salim olduğu söylendi.
Maşrık News bu haberi verirken bir taraftan da Şii Sünni kardeşliğine vurgu yapıyor ve İran’ın Şii- Sünni arasındaki ihtilafı körüklemediğini öne sürüyor!
Böylece İran’ın Filistin, Azerbaycan ve Türkiye de dâhil yurtdışında neden bu kadar faaliyet gösterdiği iyi anlaşılıyor.

İran’ın Şiileştirme faaliyetlerine yakından şahit olan bir Türkiyeli öğrenci Tahran’a yüksek lisans yapmak için gittiğini ancak gittiği ilk günden itibaren çeşitli Şii propagandaları, teklif ve önerilere maruz kaldığını söylüyor ve işleyişi şöyle sıralıyor: - İlk başlarda vahdet ve birlikten bahsediyorlar ve bütün Müslümanların kardeş olduğununa vurgu yapıyorlar.  Sonra Hazret-i Ali ve Şii imamlarının faziletlerini anlatıyorlar ve onların olağandışı güçlerini çeşitli hadis ve meallerle açıklıyorlar.
Etkilenen insanlara üçüncü aşamada imamların hakkının bazı kişiler tarafından ayaklar altına alındığı ve o kişilerin Müslümanlıktan çıktıkları ve cehennemde yer edinecekleri söylenip ilk başta vahdetten ve güzel sözlerden bahseden kişiler aşama aşama Sünnilerin değerlerine tamamen hakaret ediyorlar.
Şii olan kişinin İran’dan çeşitli yardım alacağını ve maddi- manevi destek göreceğini doğrudan ya da dolaylı bir şekilde ima ediyorlar.
- Kum Kentinde Şii din eğitimi almak için gidenler hariç Türkiye’den giden kişiler aslında dini amaçla gitmiyorlar sadece yüksek öğrenim görmek istediklerinden dolayı İran’da bulunuyorlar ve ihtilaf konularını araştırabilecek kabiliyette de değiller ve kendilerini bambaşka bir ortamda buluyorlar. Bunların birçoğu bu propagandalardan etkilenip Şiiliği seçiyorlar ve Türkiye çıkarlarından ziyade İran’ı savunuyorlar. Halihazırda İran’da propagandalar neticesinde Şiileşenlerin bir kısmı Türkiye’de çeşitli üniversitelerde hoca olarak çalışıyorlar ve orada faaliyetlerini sürdürüyorlar.

yerli düşünce