Kendisini peygamber ilan eden bir şarlatan; İskender Evrenesoğlu (İskender Ali Mihr)

 Eski müsteşar yardımcısı ve Devlet Planlama Uzmanı olan İskender Evrenesoğlu isimli şahıs kendisinin Resulullah olduğunu ve Allah katından kendisine kitap verildiğini iddia eden, bir zamanlar Nur Tv adlı kanalda sohbetler yapan, MİHR Vakfının sahibi şarlatandır.
Evrenesoğlu çesitli kelime oyunlarına başvurarak kendisinin kitaplı bir resul olduğunu ama peygamber olmadığını söylemektedir. Veli-Resul ve Nebi-Resul şeklinde iki tip resullük durumunun olduğunu ve kendisinin bu kategorizasyonda ikinci tür olan Veli-Resullerden biri olduğunu ve Allah tarafından Türk ırkını tebliğle, irşadla vazifelendirildiğini iddia etmektedir. Kendisini Mehdi-Resul ve devrin imamı olarak lanse eden ve Hz. İsa (a.s.) ile birlikte Altınçağı tesis edeceğini söyleyen ama Hz. İsa (a.s.)`nın nerede olduğunu bilmeyen biridir.
Tüm peygamberlerin misakta kendisini desteklemek için söz verdiğini ve kendisinin Mehdi-Resul olarak zuhur edecegi zamanı yüzyıllar öncesinden gözlediğini ve zuhurunun işaretinin Duhan Sûresi gereği çıkacak olan bir duman olduğunu söyleyen ama piyasaya: “Beklenen Mehdi benim.” diyerek çıktığı halde dumanın hâlâ olmadığını işine gelmediği için gözardı eden ve yaşınında 71 olmasını engel saymayan biridir.
Tüm peygamberlere namaz kıldırdığını söyleyen, Hz. Muhammed (s.a.v.)’e imamlık yaptığını ama bunda şaşılacak birşey olmadığını her devirde devrin sağ olan imamı kimse onun bu vazifeyi icra ettiğini söyleyen ama kendisinden başka bu iddiayı dile getiren başka birinin daha olmadığını gözardı eden yalancıdır.
Her devirde her millete kendi dilleriyle Resul gönderildiğini söyleyen ama yerlerin ve göklerin hakimi(!), insanoğlunun tamamının toplam bilgisinin sahibi(!) oldğu halde günümüzdeki milletlerin resullerini her nedense bilmeyen ve tanımayan bir mecnundur.
Türk milletinin resulü olduğunu iddia ettiği halde kendi milletinin değil Amerikan milletinin arasında yasayan, Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) müstesna peygamberlerin bile görmek isteyip de göremediği Allah`ı birçok kez gördüğünü kendisiyle beraber başka bazı kimselerin de gördüğünü iddia eden bir meczubdur.
Allah`ın (hâşâ) büyüyüp küçülebildiğini, şekilden şekile girebildiğini ve hem her zerrede olabildiğini hem de sonsuz bir hızla hareket ettiğini iddia edebilen, ruhun Allah`tan ayrı bir mahluk olduğunu ve kendisine ulastırmak için onu kendisinden bir enerji kitlesi olarak insanın içine yerleştirdiğini söyleyen kalpazandır.
Rabbimizin, Hz. Muhammed (s.a.v.) müstesna hiçbir beşer için "Habibim" dememesine rağmen kendisine Allah`ın ‘Habibim’ diyerek hitap ettiğini söyleyen müfteridir.
Arapça bilmediği halde meal yazabilen ve bu meallere âlâkasız yorumlarını parantezlerlerle ekleyen ve bu eklediği parantezlerle Allah`ın demediğini dedi gibi gösteren, -hâşâ- Allah`ın açığını kapatan, O`nun sözlerine söz ekleyen bir mülhiddir.
“Allah’a yalan iftira edenden, yahut kendisine bir şey vahiy olunmadığı halde, ‘Bana vahy olundu.’ diyenden, bir de, ‘Allah’ın indirdiği ayetler gibi bende indireceğim’ diyen kimseden daha zalim kim olabilir? Zalimler ölüm halinde can çekişirken, melekler de ellerini uzatmış, ‘Çıkarın canlarınızı! Allah’a karşı hak olmayanı söylemenizden ve onun ayetlerine karşı büyüklük taslamanızdan ötürü bugün alçaklık azabı ile cezalandırılacaksınız!’ (derken) onları bir görsen! (şaşar kalırdın.)”[1]