Adı: Muhammed Naci
Aslen Lübnanlı, 15 Temmuz hain darbe girişimini Suudi Arabistan´da iken haber aldı. Türkiye aşığı güzel bir insan. Sözü ona bırakıyoruz:
Kalleşlik ve ihanet gecesi,
15 Temmuz 2016 darbe girişimi,
Bu günün olayları bende büyük etkiler bıraktı.
15 Temmuz akşamı Suudi Arabistan´ın başkenti Riyad´da arkadaşlarımla buluşmuştum. Sohbetimiz esnasında televizyon, normal programına devam ediyordu. Bir ara alt yazıda geçen son dakika haberleri dikkatimi çekti. Haber şu an Türkiye gerçekleşen bir darbeden bahsediyordu.
Arapça yayın yapan haber kanalları arasında hızla gezdim. Kanallar darbenin başarılı olduğu, Reis Recep Tayyip Erdoğan´ın Türkiye´den ayrılarak başka bir ülkeye gittiği ile ilgili yalan haberler geçiyorlardı.
O an yaşadıklarımı asla unutamam. Bir şey söylemeye güç yetiremedim. Şiddetli bir bitkinlik hissettim ve zor nefes alıp vermeye başladım. Arkadaşlarımdan özür dileyerek evime gittim. Arabayı nasıl sürdüğümü ve uzun mesafeye rağmen eve nasıl geldiğimi hatırlamıyorum. Kendimi evimin kapısında buldum. Eve dönüş yolunda şuurumu yitirmiş gibi idim. Beni annem ve eşim karşıladı. Yüzüme bakınca korku ve endişeye kapıldılar. Beni oturttular ve su getirdiler. Ne olduğunu soruyorlardı ama cevap veremiyordum.
Hemen televizyonu açtım, doğru haber verecek kanalları aramaya başladım. Türkçe kanallara da bakıyordum. Kanallar arasında dolaşırken Reis Erdoğan´ın telefonla katıldığı bir Türk kanalının canlı yayınını buldum. Çok zor durumda idim, Türkçe bilmiyordum ve Reis Erdoğan´ın ne dediğini anlamıyordum. Birden ağlamaya başladım. Göğsüm ve kollarım ağrımaya başladı. Sanki kalp krizi semptomları yaşamaya başlamıştım.
Eşim ambulans çağırmak için telefona sarıldı ama ben ona çağırmamasını ve ne olursa olsun evden çıkmayacağımı söyledim. Allah´a yalvararak, aklımdan ve kalbimden şöyle demeye başladım:
?Ya Rabbi. Kulun Erdoğan ve temsil ettiği şey, günümüzde İslam Ümmetinin son umududur. Ona yardım eyle. Onu düşmanlarından koru. Eğer o düşerse dünya genelindeki milyonlarca Müslümanın hayali düşer, umudu, emniyeti düşer. Çünkü dünyada onların problemlerini çözecek başka bir insan yoktur.?
Reis Erdoğan´ın Türk halkına söylediği sözlerin anlamını öğrenince; Türkiye´de olduğumu ve meydanlara çıkıp şerefli milyonlara karıştığımı, Ümmet-i İslam´ın son umudunu savunmak için şehadeti aradığımı hayal etmeye başladım. Eğer bana birisi sorsaydı ?sen Türk müsün?? diye, ?evet, ben Türk kimliği taşıyan ama Türkiye´nin düşmanlarıyla iş tutanlardan daha çok Türk´üm? derdim.
Bazıları benim mübalağa yaptığımı ve yaltaklandığımı düşünebilir ama gerçek şu ki: dünya genelindeki milyonlarca Müslümanın duygu ve düşüncesi benim gibidir ve Türkiye´nin liderliği konusundaki samimi düşüncelerime, Türkiye ile ilgili hayallerime ve beklentilerime iştirak ederler.
Hepimiz aynı soruyu soruyoruz:
Nasıl oluyor da bazı Türkler, Türkiye´nin son 15 yıldaki atılımlarını ve büyük icraatlarını görmezden geliyorlar? Eskiden Türkiye´nin askeri ekonomik ve diğer hususlardaki durumu nasıldı? Senelerce milyonlarca Türk, zorluk ve mahrumiyetle nasıl yaşadılar?
İnsanların hakları ellerinden alınmıştı, fikirlerini ifade etme ve kişisel özgürlüklerini kullanma hakkı yoktu.
Bütün bunlar çok kısa bir sürede değişti. Hâlbuki Türkiye´nin yaptığı atılımın benzerini yapabilmek için Almanya, Japonya gibi gelişmiş devletler bile ikinci dünya savaşından sonra tüm dünyanın desteğine rağmen çok uzun yıllara ihtiyaç duymuştu.
Türkiye bütün bu gelişmeleri muhtelif zorluklara rağmen, Allah´ın yardımı ve hükümetinin gayretleriyle tek başına gerçekleştirdi. İçerden ve dışardan türlü entrikalara, askeri ve siyasi baskılara rağmen gerçekten çok kısa zamanda gerçekleştirdi.
Erdoğan´ın temsil ettiği Türkiye´nin liderlik rolü sadece Türkiye ile sınırlı değildir. Türkiye´nin yardımları dünyanın her tarafındaki milyonlarca insana istifade etmeleri için ulaştırılmaktadır. Türkiye artık yeryüzündeki bütün zayıfların ve mazlumların kıblesi olmuştur. Çünkü Türkiye onların uzun zamandır bekledikleri umudu temsil ediyor.
Evet biz İslam ümmeti olarak, Türkiye ile gurur duyuyoruz, iftihar ediyoruz, kendi aslı vatanımızdan daha fazla kendimizi Türkiye´ye ait hissediyoruz. Hatta Türkiye kimliği taşımasak da bazı Türklerden daha çok kendimizi Türk hissediyoruz.
Yüce Allah Türkiye´yi, halkını ve reisini korusun. Dünyada kuvvet, ilerleme ve gelişme açısından en yüksek dereceye ulaşmaları için onlara yardım etsin. Onlar bu dönemde İslam ümmetinin en hayırlı temsilcileridir.
-Muhammed Naci kardeşimizin duasına yürekten âmin diyoruz.-
Ömer MARAŞLI