Kalbi Türkiye atan Müslümanlar serimize devam ediyoruz. Bugün, İslam ve mazlum milletler coğrafyasından her hangi bir yerde Türkiyeli olduğunuz anlaşılınca birden bütün bakışların odağına yerleşirsiniz. Etrafınıza toplananlar konuyu bir şekilde Reis Erdoğan´a getirirler ve samimi duygularla dua ederler. Öbür taraftan bu coğrafyada fink atan ajanların da dikkatini çekersiniz. Onlar da sizin orada bulunuş amacınızı, kim olduğunuzu, kimlerle bağlantılı olduğunuzu vs. çözmeye çalışırlar. Ben bu yazılarımda daha çok aynı kıbleye yöneldiğimiz Müslüman kardeşlerimizin yürek coşkularını satırlara aktarmaya çalışıyorum. Bu yazımda Ürdün ve Sudan´dan hatıralarımı aktaracağım.
Darbe girişimi sonrası Ürdün İzlenimlerim.
- 15 Temmuz darbe girişiminden 2 gün sonra THY´nin seferlere başlamasıyla yurtdışı dil eğitimi sebebiyle 17.07.2016 Pazar gecesi öğrencilerimizle Ürdün´e gittik. Yolculuk için evlerimizde bavullarımızı hazırlarken birden her şeyi bırakıp meydanlara koşmuş, uykusuz geçen iki gecenin akabinde tekrar bavullarımızı hazırlayıp Ürdün´e ulaşmıştık. İlk defa gittiğim Ürdün´de, ülkemizdeki olağanüstü halden dolayı sadece 3 gün kaldım ve bu süre boyunca aşağıdaki izlenimleri edindim:
* Darbenin püskürtülmesinden dolayı havalimanında bizi tebriklerle karşıladılar.
* Türkiye´den geldiğimizi öğrenince konu direk olarak Erdoğan´a ve darbe girişimine geliyor.
* Herkes, darbe girişiminin Amerika´nın planı ve FETÖ´nün tetikçiliğinde gerçekleştiğini söylüyor.
* Ürdün´de karşılaştığımız birçok insan, o gece Türkiye ile beraber uyumadıklarını ve sabahleyin Türkiye ile beraber sevindiklerini söylüyorlar.
* Öğrencilerimizin eğitim gördüğü Ewan Enstitü darbe girişiminden sonraki sabah kutlama amacıyla bütün öğrencilerine künefe dağıtmış.
* Öğrencilerimiz gittikleri yerlerde zaferiniz mübarek olsun diye tebrik ediliyorlar. Esnaf indirim yapıyor, yemek ısmarlıyorlar.
* Bizim orada bulunduğumuz süre içerisinde FETÖ´nün Ürdün´deki tek okulunu devlet hemen kapattı.
* Özellikle Ürdün´de yoğun bir Filistinli nüfusu var ve Erdoğan hepsinin kahramanı. Taksicilerin neredeyse tamamı Filistinli. Türkiye´den geldiğinizi öğrenince sizden ücret almak istemiyorlar.
* Birçok Arap ülkesinde olduğu gibi Ürdün´de de Erdoğan İslam Dünyasının lideri olarak kabul ediliyor.
* Konuştuğumuz birisi şunları söylüyor:
?Türkiye halkı milletler için bir okul oldu. Onlar bu yaptıkları ile saygıyı hak ediyorlar. Ben de Türkiye vatandaşı olmak isterdim. Çünkü zaferinizden gurur duydum. Herkes bu işe şaşırdı kaldı. Bu yaptığınız dünyada yankı buldu. Zaferiniz mübarek olsun.?
* Bizim yaşadığımız bir olay:
Başkent Amman´dan Ceraş kentine giderken polis çevirmesi vardı ve bizim de otomobilimizi çevirdiler. Polis ?arabadan inin? dedi. Enstitü Genel Müdürü Halit Bey Türkiye´den misafirleri olduğunu söyleyince birdenbire tavırları değişti ve ?buyurun geçin? diye hemen yolu açtılar.
Afrika´dayız.
İmam Hatip Liseleri için Arapça kurs imkânlarını araştırmak adına, Uluslararası Afrika Üniversitesi´nin davetlisi olarak Din Öğretimi Genel Müdürlüğü´nün öncülüğünde bir heyet olarak Sudan´ın başkenti Hartum´a gittik. Sudan Devlet Başkanı Ömer Beşir´in desteğiyle Osmanlı mimarisine uygun yapılan Nur Camii´nde ikindi namazını kıldık. Yoğun görüşme trafiğine kısa bir mola vermek ve günün değerlendirmesini yapmak için caminin karşısındaki bir mekâna oturduk ve çay ve tatlı söyledik.
Hesap ödemeye kalktığımızda, garson para istemedi. ?Neden?? diye sorduğumuzda patron söyledi diyor. Patrona soruyoruz: "Siz 3 milyon Suriyeliye ev sahipliği yaparak hesabı ödediniz" yanıtını veriyor. Nur Camii´nin karşısındaki bu mekânın sahibi, Suriye´nin başkenti Şam´dan savaş nedeniyle Hartum´a göç etmek zorunda kalmış bir Suriyeli kardeşimiz.
Elbette burada okuyucumuz ?6 kişinin içtiği çaydan ve yediği tatlıdan ne olur ki? diyebilir. Zaten bizim için de önemli olan değil, bu kardeşimizin Türkiye´den gelmiş bir heyet için kendi şartları içerisinde yapabileceğini yapmış olması ve gösterdiği nezaketti.
Suriye´deki zulmün biterek bütün muhacirlerin vatanlarına dönmeleri için dua ediyoruz.
Ömer Maraşlı
