Ben 21. Yüzyılın uygar insanlarından biriyim.
Örnek olarak, ben pek bir insan hakları savunucusuyumdur. Avrupa´da bir bireyin burnu kanasa çok üzülürüm. Neticede adamlar uygar insanlar. Onlar üzülürse insanlık çok yara alır, uygarlık yara alır. Ama dünyanın diğer bölgelerinde ölen insanlar çok umurumda olmaz. Hem dünyada çok nüfus var. Biraz azalmasından bir şey olmaz. Kürtçülük yaptığını iddia ederek en çok Kürtlerin kanını döken PKK ile yeri geldiğinde kol kola girmekten, kuyruk kuyruğa sarmaktan çekinmem. Ege´de denize dökülen göçmenler beni ırgalamaz, zaten Avrupa´ya gitselerdi oraları da kötü bir hale getireceklerdi. Aylan bebek sahile vurduğunda insanlık öldü dediler ama benim insanlığıma bir şey olmadı. O neticede bir sığınmacı bebeği. Ama batılı bir bebek ölseydi filmini de çekerdik, Oscar ödülleri verir, izler izler ağlardık.
Acayip özgürlükçüyüm. Caddede, meydanda istediğim gibi davranırım. İstediğim gibi giyinirim, istediğim gibi yaşarım, üniversitelerde tuvaletler ortak olsun isterim, kilise çanını çok otantik, Hristiyan ritüellerini çok tapınası bulurum, yogaya bayılırım. Ama şu başörtülüler var ya, gördüğüm yerde sinirim bozuluyor, çağdaş bir ülkede nasıl böyle gezebiliyorlar, bunların hepsini Arabistan´a göndermek lazım. Özgürlükçüyüm de o kadar da değilim yani.
Demokrasi benden sorulur. Açık oylama gizli tasnif yaparım, seçimler benim istediğim gibi çıkarsa demokratik bir ülkede olduğum için çok mutlu olurum. Ama sonuçlar istediğim gibi çıkmazsa diktatör derim, tek adam derim, göbeğini kaşıyan bidon kafa derim, demokrasi elden gidiyor derim, darbe çığırtkanlığı yaparım. Zaten çobanla profesörün oyunu da bir sayıyorlar. Çobanlara oy verme hakkını da kim veriyor. Oysa bütün insanlar eşittir ama bazıları daha eşittir.
Ne kadar entelektüelimdir. Hiç makale yazmam, bilimsel çalışma yapmam, üniversitem dünya sıralamalarında yoktur ama ben aydın ve çağdaşları üniversitede bütün kadrolara yerleştiririm. Benim gibi çağdaş düşünemeyen zavallı yobaz bilim insanlarını üniversitede barındırmam. Çünkü laik olmayanla bilim yapamazlar. Üniversitenin ortasına çok para harcayarak müthiş bir heykel yaptırdım. Her sene aynı heykelin açılışını yapıyoruz, nasıl da mutlu oluyoruz. Bundan daha büyük hizmet mi olur? Üniversitemin dünya sıralamasındaki yeri mi önemli, heykelimin dünya sıralamasındaki yeri mi? Hem bir özlü söz ne der: Uygar milletler, heykellerine verdikleri önem kadar uygarlaşırlar.
Çevreyle ilgili bir eylem olduğunda hemen koşarım, çevre kırmızı çizgimdir. Ormanın içine kaçak yaptığım villamda cappuccinomu yudumlarken orman yakan PKK´lıların yakalanmasına çok üzülürüm. Onlar ne kadar da çevrecidirler ve yeşil korurlar, yere izmarit bile atmazlar. Geçen gün baktım Orman Bakanlığı ağaç dikiyor. 2003-2019 yılları arasında 4.637.072.000 adet yandaş fidan dikmişler. Oysa biz 1946-2002 yıllarında 4.116.394.000 adet çağdaş fidan dikmiştik.
Sanatçılar, sporcular, benim partime üye olduklarında, benim liderimle yan yana geldiklerinde, mitinglerimize çıkıp türküler söylediklerinde ne kadar da çağdaş olurlar. Demokrasi havarisi onlar, gerçek sanatçı her biri. Bir de iktidar partisine yakın olanlar yok mu? Sanatçıyım diye ortada gezen yandaşlar. Soruyorum size: yalakadan sanatçı olur mu? Geçen gün bir sporcu Cumhurbaşkanı ile resim çekilmiş. Haddini bildirdik, linç ettik sosyal medyada yalaka yandaşı.
Çok hayvansever bir bireyim. Kemerim yılan derisi, cüzdanım tilki derisi, ceketim bizon derisi, kürküm foktan yapılmıştır. Hayvanları çok sevdiğim bütün giysi ve aksesuarlarım deridir. Hayvanların öldürülmesine çok karşıyım. Öldürülünce deri zayi oluyor, diri diri yüzsenize deriye zarar vermeden. Bir hayvana araba çarpsa kahrolurum. Şoförü afişe eder, linç eder, ceza aldırırım. Hayır deriyi niye zayi ediyorsun yani.
Çok ilkeli bir insanım. En önemli ilkem Uzun Adam gitsin de ne olursa olsun. Bu benim için öyle büyük bir hedeftir, öyle önemli bir ilkedir ki asla taviz veremem. Gerekirse solcuyken sağcı, komünist iken liberal, sosyalist iken kapitalist, ulusalcı iken Amerikancı olurum. Amerika defol derken aslında bilinçaltımdaki hayranlığımı gizleyemem. Teröristlerle kol kola girerek, özgürlük yürüyüşü yapmak ne kadar romantiktir.
Twitter´de her akşam mahkeme kurarım. Attığım yalanları sorgulamadan tweetleyen bilinçli candaşlarımla, belgelerle konuşan yandaş trollere haddini bildiririm. Akşam suçluları belirler, mahkemeyi kurar, yargılamaya başlarım. Gece kararı verir, sabaha karşı infazı gerçekleştiririm. Birkaç insanın hayatını daha kararttığım için mutlu olarak yeni güne başlarım.
Ülkenin sahibi benim. Eğer benimle uzlaşmak istiyorsanız, benim gibi düşünmek, benim gibi yaşamak ve haddinizi bilmek zorundasınız?
Ömer MARAŞLI